Tarihin başlangıcından itibaren deniz ve ırmak çevresinde yaşayan kültürler, bozkır coğrafyasında yaşayanlara göre daha şanslı olmuşlardır. Karadeniz içinde durum farklı değil aslında. Deniz coğrafyası; kendiliğinden ve hissettirmeden yenilikleri insan hayatına katıyor. Bu yazımızda o deniz kültüründen bir Karadeniz yansıması paylaşmak istiyorum; Viya.
Viya, geminin istenilen rotaya döndükten sonra, bulunan rotayı seyretmesi anlamında kullanılan denizcilik tabiridir. Karadenizliler için “viya” bambaşka bir tasavvur. Viya belki bir hayat tahayyülü, belki özgürlük ve belki de kültür. Aslında kadim Karadeniz kültüründe viya, beden sörfü demek.
Karadeniz’in hırçın dalgalarında ayağını kuma vurup, dalgayı beklersin. Dalganın sesini dinlersin! Hatta seslenirsin: Viya! Viya! Dalga kabardığında sırtında denizi hissedip suyla bütünleşirsin ve en sonunda beklenilen buluşma, dalgada dans edersin. İşte doğayla bütünleşen Karadenizliler için “viya”…
Karadenizin’in kıymetli ve kadim sesi Kazım Koyuncu’nun ilk albümünün adı da Viya. Çünkü Kazım için özgürlük, bireysellik ve sadelik ancak viya ile anlatılabilirdi.
Sörf ,tahta kanoyla dalgalar üstünde uzun kalarak yapılan bir spor. Karadeniz sörfü yani viya ise tamamen bedenle yapılan spor türü. Son yıllarda bu spor sekteye uğramış vaziyetteydi. Ancak bu kültürü yaşatmak isteyen Karadenizli gençler sörf tahtaları imal etmeye başladılar. Ardından yeni kurulan Sörf okulları, bu kadim Karadeniz kültürünü geleceğe taşımak niyetinde.
Sörf; Karadeniz için gelecek vaat edebilir. Karadeniz için geleceğe dair yeni bir umut ışığı …Vizyonu geniş gençlerimizden yeni haberler almak dileğiyle yazımızı sonlandırıyoruz.
Bir yanıt yazın